İşçi ile işveren arasında kurulan hizmet sözleşmesi için genel şekilsizlik kuralının aksine hem 4857 sayılı Türk İş Kanunu’nda hem diğer İş Kanunlarında yazılılık şekil şartı öngörülmüştür. Hizmet sözleşmesinde sözleşmenin şekli 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesinde düzenlenmektedir;
Madde 8- İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.
Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
Maddenin birinci fıkrası incelendiğinde bir tarafın bağımlı olarak iş görmesi ve diğer tarafın bu iş karşılığında iş görene ücret ödeme borcu altına girmesi halinde bir iş ilişkisi doğacaktır. Fıkranın devamından da açıkça anlaşılacağı üzere kural olarak iş ilişkisinin kurulması herhangi bir şekle tabi değildir.
Maddenin ikinci fıkrası ile genel kural olan şekle tabi olmama kuralına bir istisna getirilmiştir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan hizmet sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Böylelikle süreli olarak tanzim edilen ve süresi 1 yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerektiği açıkça düzenlenmiş olup hükmün mefhumu muhalifinden belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin kurulmasının şekle tabi olmadığı anlaşılmaktadır.
Maddenin üçüncü fıkrasında yazılı olarak yapılmasa da çalışana yazılı olarak tebliğ edilmesi gereken sözleşmeye dair sözleşme hükümlerine yer verilmiştir. Fıkraya göre tebliğ edilmesi gereken sözleşme şartları uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı sağlayacaktır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin aşağıda yer verdiğimiz kararında da bu husus açıkça ifade edilmiştir.
4857 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37’nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. [Yargıtay 9.HD. 23.9.2008 gün 2007/27217 E, 2008/24515 K.]
4857 sayılı İş Kanunu 8.madde 1.fıkra 2.cümle uyarınca şekle tabi olmama genel kuralı kanunda aksi öngörüldüğü takdirde geçerli olmayacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan süresi 1 yıl ve daha fazla olan hizmet sözleşmeleri dışında yazılı yapılması gereken hizmet sözleşmeleri şu şekilde sıralanabilir;
1-6356 Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 35. madde 1. fıkra uyarınca Toplu İş Sözleşmesi.
2-4857 İş Kanunu’nun 7.Maddesi uyarınca Geçici İşçi Sağlama Sözleşmesi.
3-4857 İş Kanunu’nun 14.Maddesi uyarınca Çağrı Üzerine Çalışma Sözleşmesi ve Uzaktan Çalışma Sözleşmesi.
4-5953 Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un 4.maddesi gereği Gazeteciler ile işverenleri arasında kurulacak olan hizmet sözleşmesi.
5-854 Deniz İş Kanunu 5.maddesi uyarınca gemi adamı ile iş veren vekili veya işveren arasında kurulacak hizmet sözleşmesi.
6-4857 İş Kanunu’nun 71.Maddesi uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren 14 yaşını doldurmamış çocuklarla çocuğun bedensel /zihinsel ve ahlaki gelişmesine ve eğitime devam edenlerin okula devamına engel olmamak kaydıyla sadece sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde çalışmaya yönelik yapılan iş sözleşmeleri.
7-4857 İş Kanunu’nun 16.Maddesi uyarınca takım sözleşmeleri.
8-Özellikli halleri dışında 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olan özel öğretim kurumlarındaki öğretmen ve yöneticilerle en az birer takvim yılı için yapılan sözleşmeler.
Belirtilmesi gerekir ki belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin süresi 1 yıldan az olan hizmet sözleşmelerinin ve yukarıda sıraladıklarımızın dışındaki hizmet sözleşmelerinin yazılı olarak yapılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Bu hizmet sözleşmelerinin yazılı yapılması, uyuşmazlık halinde taraflara ispat kolaylığı sağlayacaktır.
İş sözleşmesinin yukarıda yer verdiğimiz kanunlarda yazılı yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmekte ise de yazılılık şartına uyulmaması iş sözleşmesini her zaman geçersiz kılmayacaktır. Örneğin Toplu İş Sözleşmesi ve Takım Sözleşmesi yazılı yapılmadığı takdirde ileriye dönük olarak bir hükümsüzlük söz konusu olacakken yazılı yapılması belirtilmiş diğer iş sözleşmeleri bakımından -iş ilişkisinin başlamış olması kaydıyla- geçersizlik/hükümsüzlük söz konusu olmayacaktır. Öğretide de yazılılık şekil şartının ispat açısından önemi vurgulanmaktadır.
Kanun’un yazılı yapılmasını emrettiği hallerde de amaç aslında, tarafların yükümlülüklerindeki açıklığı ve irade uyuşmasını sabit hale getirmek ve bu hususlarda ihtilafı önlemektir. Nitekim İş Kanunu 8. maddenin 3. fıkrasında da ihtilaf halinde çıkabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi amacıyla işverenden sadır olması gereken ve madde metninde açıkça sıralanmış bilgileri havi belgenin verilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Comments